Halkın Partisi Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu, hükümete, “ülkeyi yönetme konusunda bir denge sağlayamadığı” eleştirisinde bulundu.

Yazılı açıklama yapan Manavoğlu, “Mevcut hükümetten beklentimiz birbirleriyle olan çatışmayı bir kenara bırakıp ayakları yere basan bir yönetim anlayışıydı” ifadelerini kullandı.

Manavoğlu, hükümetin ‘Bakanlar Kurulu’nda sağduyulu karar üretme konusunda başarısız olduğunu, yaşanan tecrübelerden yola çıkarak ortaya koyacağı yönetim şeklinin daha farklı olması gerektiğini’ ileri sürdü.

Manavoğlu, “Halkın Partisi’nin hükümette olduğu dönemde çok daha aklıselim bir kriz yönetiminin yapıldığının halk farkındadır. Yurtdışındaki vatandaşlarımızın ülkeye dönmesini sağlayarak, yerinde ekonomik tedbirler alarak iyi bir kriz yönetimi sergiledik. O dönemde de pek çok sıkıntı yaşandı ama çözüm odaklı hareket edildi” diye konuştu.

“EKONOMİ VE SAĞLIK KONULARINDA HALKA GÜVEN VE MORAL VERİLMELİ”

Hükümetin hem mali konularda hem de sağlık konusunda halka güven ve moral vermesi gerektiğini söyleyen Manavoğlu, mali olarak rahatlamak için ülkeye sıcak para girmesinin şart olduğunun altını çizdi.

Manavoğlu, şöyle devam etti:

“Hükümet, Türkiye’den kredi almak konusunda girişimde bulunmalıdır. Alınacak olan paranın nerelere harcanacağını kuruşu kuruşuna açıklamalıdır. Mali iş birliği protokolünü bugün bile imzalasanız, bu paranın hemen gelip kullanılmaya başlanması mümkün değil. Protokoldeki maddelere KKTC’nin uymaması, reform anlamında burada bir şey yapılmamış olması Türkiye’nin bakış açısını etkiledi. Türkiye’nin buraya bakışını değiştirme görevi hükümete düşer. Türkiye Cumhuriyeti’nin gerek sınırlarında gerekse uluslararası alanda meşgul olduğu o kadar çok konu vardır ki; Kıbrıs politikasında sürdüreceği stratejiyi hem TC’nin hem de KKTC’nin ortak çıkarları için Kıbrıs Türk toplumuyla birlikte şekillendirmelidir. Yani bizim Cumhurbaşkanımız Türkiye Cumhuriyeti’ni doğru yönlendirmeli ve TC’nin Kıbrıs politikasını doğru zemine oturtmalıdır. Bunu daha önce Genel Başkanımız Kudret Özersay da söylemiştir”

“HÜKÜMET DERSİNE İYİ ÇALIŞIP HALK YARARINA ÇALIŞMAYA ODAKLANMALIDIR”

Türkiye’yle ekonomik protokolün iki bacağı olduğunu, bunlardan birinin hibe, diğerinin ise kredi olduğunu kaydeden Manavoğlu, “Hibe zaten savunmaya harcanan rakama ilave olarak reel sektörü destekleme amaçlı rakamdır. Diğer yandan yol ve okul gibi Türkiye’nin yatırımları vardır. Krediler ise kamu maliyesine destek amaçlı veriliyor” dedi.

Manavoğlu, 2020 yılında imzalanan protokolde, bütçe tadil rakamının 1 milyar 190 milyon TL olduğunu ancak heyetler arası yapılan bazı anlaşmalarla birlikte bu rakamın 1 milyar 123 milyon TL’ye indiğini kaydetti.

Bu rakamın sadece 400 milyon TL’sinin buraya aktarıldığını anlatan Manavoğlu, “Pandemi koşulları nedeniyle protokol şartlarını yerine getirme imkanı da yoktu. Şu anda ülkemizin çok daha fazla yardıma ihtiyacı vardır ve bunu Türkiye’ye çok daha iyi anlatmak gerekir diye düşünüyorum. Hükümet kendi içindeki kavgayı bir kenara bırakırsa, hayal dünyasından çıkarsa ve koordineli bir şekilde bu halk için çalışmaya başlarlarsa, hazırlayacakları projeler ve çıkaracakları rakamlarla Türkiye’ye kendilerini düzgün bir şekilde anlatırlarsa bu miktarın buraya gelebileceğine inanıyorum. Yeter ki hükümet dersine iyi çalışsın” ifadelerini kullandı.