Nerdeyse yarım yüzyılı aşan Kıbrıs meselesi konusunda bir adım arpa yolu almış değiliz.

20. yüzyılda tarihe Türkiye’den sonra ikinci Türk Devleti olarak adını yazdıran KKTC maalesef bugün hak ettiği yerde değildir.

Bunun en önemli sebebi son yıllarda inanmadığı devleti temsil eden gaflet içerisindeki devlet adamlarımızdır.

Özünden, kökünden uzaklaşmış bu kadrolar batının çok yıldızlı bayraklarına hasret duyarken kendi ay-yıldızlarına arkalarını dönmüşlerdir.

Milli, dini ve tarihi değerli ve Kıbrıs Türkünün haklı mücadelesini  inkar eden kişiliksiz iradelerin tuzağında halen daha “fedarasyon” söylemleri ile halkımız aldatılmaktadır.

Türklüğün rumlaştığı, gerçeklerin yerine yalanların egemen olduğu, vefa yerine nankörlüğün pirim yaptığı bir zamandan geçiyoruz.

Halkı aldatan siyasileri “Akıncı” sanan, oyalamaya aday olanları “Tufan” estirecek zanneden bir halk ile karşı karşıyayız..

Yıllarca iktidarın niğmetlerine faydalanmak için milli  olanlar yüzünden  Anavatan Türkiye’ye tepki koyanların vefasızlığı ile karşı karşıyayız..

Bu durum; özünden , kökünden, soyunda bi haber bir gençliği ortaya çıkarmaktadır.

Vel hasılı Türk dünyasının bir parçası olan bu güzelim vatan   başı boşların elinde ve bir baştan bir başa  yalana ve çıkara  teslim olmuş bir şekşilde seçime gidiyor …

Ama bir umut var!

Karanlığa ışık saçacak biri var…

Yıllardır Türkiye’ye düşmanlık ve Türkiyeden faydalanma üzerine kurulan bu iki yapı dışında 3.bir yol var…

Yıllardır AB’ye yamanmak ve Türkiye’den yararlanma üzerine siyaset yapan bu iki yapı dışında 3. Bir yol var…

O yolun gerçekleşmesi için biri geliyor…

Evet Biri geliyor!

-Özüyle, sözüyle net olan  biri!

-İnandırıçılığı yüksek, derinliği okyanuslara kadar, dünden gelen ve bugünün,  yarının öngörüsünü yapabilen biri!

-Bir öğretmen, bir ana, bir baba,  bir ulu derviş gibi sevilen, sayılan biri…

Biri geliyor!

-Sinesi Türklük vefası  ile çarpan, gözleri samimiyetle bakan itimat abidesi biri!

– Bunalımdaki Kıbrıs Türküne  güler yüzlü,  saygılı, ciddi ve alabildiğe vakur davranan biri!

– Vatan için sorumluluklarını yerine getirme mevzuunda, karşısına çıkan engelleri önemsemeyen, teslim olamayan biri!

– Millete hizmeti Hakk`a ibadet olarak gören, üzerine aldığı mesuliyetleri  peygamberane bir himmetle yerine getiren  hep yürekten ve cansiperane ve ölümüne vatanperver olan biri!

-Üstün idraki, cesaret ve kararlılğı, sabır ve metanetiyle her zaman çevresine ümit kaynağı olan biri!

Biri Geliyor!

Öfke bizdeyken ; Gönülümüzü alan

Suçlamalarımıza;  Katlanan

Acizliğimizi; Hoş gören

Üşengençlik, tembellik yaptıkca biz; Bizi uyandıran gayretlendiren

Biz bölmeye çalıştıkça; Bizi bütünleştiren

Çatışma, geçimsizlik, anlaşmazlık yaptıkça biz; Adeleti dağıtan biri!

Evet Biri Geliyor..

Denktaş kadar Kıbrıs Türkü, Atatürk kadar anadolu kokan biri…

Yıllar ve yıllar varki,  şehitler  diyarı şu mübarek vatan toprağı Kıbrısta ; taşıyla – toprağıyla, canlısıyla – cansızıyla, yerlisiyle göçmeniyle  bir arada yaşama, hür ve bağımsız yaşama arzusundayız…

Bu uğurda kaç defa  çobanı lider sandık ona umut bağladık.

Kaç defa  AVRUPAYI umut sananların  arkalarına düştük ve bilmem kaç  defa da kırk haramilerin tuzağına düşerek çaresiz kaldık…

Evet biri geliyor, bizi bize getirecek biri!

Kıbrıs Türkü’nü dünyaya açacak biri.

O biri Yeniden Doğuş ile çıktığı yolda ER gibi Türk Hanına yakışır şekilde yoluna devam ediyor.

Bekleyin göreceksiniz yakılan meşaleden bir yıldız doğacak.

Kıbrıs Türkü 3. Bir yol olduğunun farkında.

O yolun özeti ARIKLI’dır.

Bir gülün meydana gelmesi için onlarca diken sulanır…

Arıklı Kıbrıs davasına ömrünü çile olarak adamış biridir…

Kafkaslarda ölümle tehdit edilmesinden, hastane odalarına mahkum edilmesine kadar giden bu çileli yolda artık gülün ortaya çıkma zamanıdır…

Takdir yüce Kıbrıs Türkünündür.