Dövizde yaşanan yükselişin daha ne kadar devam edeceği konusunda sosyal medya hesabı üzerinden bir değerlendirme yapan Ekonomist Ayşem İyikal Çelebi, bir takım tedbirler alınmadığı takdirde sıkıntı yaşamaya devam edeceğimizi vurguladı.
Dövizde yaşanan yükselişin daha ne kadar devam edeceği konusunda sosyal medya hesabı üzerinden bir değerlendirme yapan Ekonomist Ayşem İyikal Çelebi, bir takım tedbirler alınmadığı takdirde sıkıntı yaşamaya devam edeceğimizi vurguladı.
Çelebi’nin paylaşımı şöyle oldu:
“DÖVİZ KURLARI DAHA YÜKSELECEK Mİ? EKONOMİ NEREYE DOĞRU GİDİYOR?
Ağustos 2018 tarihinden beri, TC Merkez Bankası, piyasaya sürekli döviz sürerek döviz kuru artışlarını engellemek için müdahale yaptı. Ve gelinen durumda, TC Merkez Bankası rezervleri tükendi. Bu yüzden, kaç aydan beri sürekli başka kaynak veya swap arayışına girdi. Fakat, kimseden olumlu cevap alınmadı. Şu an TC Merkez Bankası’nın elinde bir tek koz kaldı, faiz artırımı. Fakat, bu da yeterli olmayacaktır. İkinci bir secenek olarak da, hiçbir ülkede olmayan, döviz mevduatlarına getirmiş oldukları vergi oranını artırma yoluna girebilir düşüncesindeyim. Cari açık, bütçe açığı, sıfır rezerv para, yüksek enflasyon derken, döviz patlaması kaçınılmazdır. Ekonominin canlanması için tek şans, bu ay gelecek turist sayısı ve ihracattır. Fakat, pandemiden dolayı bunlar da yetersiz kalacak. Dolayısıyla, yılın son 3-4 ayına ekonomimiz hızlı bir kur artışı ve paralelinde enflasyon artışı ile girecek. Türkiye ve KKTC, 2020 yılını stagflasyon krizi ile kapatacak: Bir taraftan büyüme yok, diğer taraftan yüksek enflasyon.
Derinleşen ekonomik kriz, hükümeti halka ve özel sektöre yönelik acı reçete olacak kararlar almaya itecektir.
Ayasofya’nın açılımı, yabancı yatırımcıyı olumsuz etkiledi. Türkiye’nin artık modernleşmekten uzaklastığına kanaat getirdiği için turistler kaçmaya başladı. Lübnan’daki patlama da bu işi daha da hızlandırdı. Şu an, yabancı para Türkiye’den hızlı bir şekilde çıkıyor. TC Merkez Bankası’nın faiz artırması şimdilik hiçbir işe yaramadı gözüküyor.
Gelinen durumda, TC ekonomisinin ve dolayısıyla KKTC’nin krizden çıkabilmesi için, yabancı yatırımcının geri gelip, turizm ve ihracatın önünün açılması gerekmektedir. 2020’de turizm olmayacağı için tüm ümitler diğer ikisinde. Fakat, TC’nin hukuk ve demokrasiden kopması, yabancı yatırımcıyı kaçırdı, diğer ülkelerin ise TC ihracatına mesafeli durmasına sebep oldu. Bu yüzden, bu ekonomik krizin atlatılması, hukuk devleti ve demokratikleşmeye geri dönülmesinden geçer. Geldiğimiz durumda ekonomik kriz gittikçe derinleşecektir.”