“BİLİŞİM SUÇLARI YASASI YASA KAMUOYUNA LANSE EDİLDİĞİNİN AKSİNE SOSYAL MEDYA YASAKLAMASI VEYA BİREYSEL ÖZGÜRLÜKLERİN SINIRLANMASIYLA İLGİLİ DEĞİL”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), “tarihsel sorumluluğu Kıbrıslı Türk halkının toplumsal varlığını demokratik değerler çerçevesinde geliştirmek olduğunun bilinciyle, bilgi temelli siyaset yapmaya ve kimden gelirse gelsin toplum yararı için atılan adımların yanında olmaya, katkı koymaya devam edeceğini” vurguladı.
CTP, Bilişim Suçları Yasası konusunda yapılan eleştiriler konusunda partiye yapılan eleştirilere yanıt vererek yasa çalışması sırasında tüm tarafların görüşlerinin dinlendiğini ve bilişim alanında topluma kazandırılacak düzenlemenin, şu anda yürürlükte olan yasa ve uygulamalardan daha demokratik ve özgürlükçü olmasına büyük dikkat gösterdiğini; her yasa çalışması için ifade edilebileceği üzere, bu yasanın daha da geliştirilmesinin mümkün olduğunu ve bunun takipçisi olacağını da açıkladı.
CTP’den yapılan yazılı açıklamada, dünyada yaşanan teknolojik gelişim, bilişim endüstrisinde yaşanan ilerlemelerin, bu alanda işlenen suçların ve hak ihlallerinin de artmasına neden olduğu belirtilerek, bireysel ve kurumsal hakların korunmasının tüm dünyada olduğu gibi KKTC’de de gerekli hale geldiğini bildirildi.
Açıklamada, uzunca bir süredir toplumun gündeminde olan Bilişim Suçları Yasası’nın geçtiğimiz günlerde, Meclis Hukuk, Siyasi İşler ve Dış ilişkiler Komitesinden geçerek Genel Kurul’da kabul edildiği hatırlatıldı.
“YASA KAMUOYUNA LANSE EDİLDİĞİNİN AKSİNE SOSYAL MEDYA YASAKLAMASI VEYA BİREYSEL ÖZGÜRLÜKLERİN SINIRLANMASIYLA İLGİLİ DEĞİL”
Söz konusu yasanın, kamuoyuna lanse edildiğinin aksine, sosyal medya kullanımı, sosyal medyanın yasaklanması veya bireysel özgürlükleri sınırlamakla ilgili olmadığı kaydedilen açıklamada, yasa tasarısının, bilişim sistemlerinin, verilerinin ve ağlarının kötü niyetli kullanımını, bilişim sistemlerini kamu menfaati hilafına kullanmak suretiyle işlenen organize veya bireysel suçları, çocuk pornografisi, sanal bet ve bankacılık alanlarında vuku bulan suçlar gibi konuları ele alan bir yasa tasarısı olarak komite gündemine alındığı ifade edildi.
Açıklamada, CTP’nin, diğer tüm yasalarda olduğu gibi savunduğu ilke ve değerler çerçevesinde komite çalışmalarına tam katılım gösterdiği ve kamu menfaatine ya da bireysel haklara halel getirme ihtimali olan tüm maddelere de doğrudan müdahale ederek Yasanın doğru şekilde yürürlüğe girmesi için yoğun bir çaba gösterdiği kaydedildi.
“CTP ÜZERİNDEN ALGI OPERASYONU YAPILMAYA ÇALIŞILIYOR”
Açıklamada “Bilişim Suçları Yasası” bahane edilerek CTP üzerinden algı operasyonu yapılmaya çalışıldığı savunularak, bu yaklaşımın tanıdık olduğu ve geçmiş 10 yılda insan hak ve özgürlükleri ile ilgili geçirilen yasaların da benzer tahriflere maruz kaldığı, ancak özel hayatın gizliliğinden, kadın haklarına, insan ticaretinden iyi idare yasasına, basın özgürlüğünden çocuk haklarına kadar her alanda verilen emeğin sonuçsuz kalmadığı belirtildi.
CTP açıklamasında şunlara yer verildi:
“Bilişim Suçları Yasası’nın çalışılması sırasında da aynı ilke ve görüşler çerçevesinde hareket etmiş, tüm tarafların görüşlerini dinleyerek bilişim alanında topluma kazandırılacak düzenlemenin, şu anda yürürlükte olan yasa ve uygulamalardan daha demokratik ve özgürlükçü olmasına büyük dikkat göstermiştir. Bu noktada elbette her yasa çalışması için ifade edilebileceği üzere, bu yasanın daha da geliştirilmesi mümkündür. Ve CTP bunun takipçisi olacak, Meclis’teki gücü oranında gerekli adımlar, tüm yasalar bağlamında olduğu gibi atılacaktır.
Tarihsel sorumluluğu Kıbrıslı Türk halkının toplumsal varlığını demokratik değerler çerçevesinde geliştirmek olduğunun bilinciyle CTP, bilgi temelli siyaset yapmaya ve kimden gelirse gelsin toplum yararı için atılan adımların yanında olmaya, katkı koymaya devam edecektir.
CTP, seçim sürecine girdiğimiz şu günlerde kamu yararı adına atılan adımların yok sayılmasına, itibarsızlaştırılmasına, konuların demokratik ve özgür tartışma ortamının dışına itilmesine, toplum yararına çalışma yapanlara dönük kişilik katline sonuna kadar karşı çıkarken; seçim hesapları uğruna toplumsal çatışmayı körükleyen söylem ve eylemleri açıkça kınamaktan da geri durmayacaktır.”